Cumhurbaşkanı Erdoğan, Açılış Töreninde Konuştu
Başkan Recep Tayyip ErdoğanCumhurbaşkanlığı’nda düzenlenen Yemin Töreni’nde, “Siyasi görüşü, kökeni, mezhep ve mezhep farkı gözetmeksizin 85 milyon insanın hepsini kucaklayacağız. 21 yıllık iktidarımız boyunca da bu hassasiyeti hep koruduk. Hiçbir zaman partizanlık yapmadık.” Ya da ayrımcılık’ dedi. Erdoğan ayrıca; ” türkiye Muhalefetin Türkiye’nin bekası ve Türk demokrasisi açısından sorumluluk bilinciyle hareket etmesini bekliyoruz. Gazeteci, yazar, sivil toplum, sanatçı, siyasetçi başta olmak üzere tüm muhalefet partilerinin milli iradeyle barışık olmasını istiyoruz” dedi.
81 ülkeden 50’si devlet ve hükümet başkanı olmak üzere 100’e yakın davetlinin katıldığı törende Erdoğan, şunları söyledi:
“DERGİ KAPAKLARI YOLUYLA MİLLİ İRADEYE MÜDAHALE GİRİŞİMLERİNİ UNUTMAYACAĞIZ”
“Oyları, destekleri ve güvenleriyle bu başarıya ulaşmamızda emeği geçen aziz milletimin her bir ferdine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Emeği geçen 27 milyon 835 bin kardeşimin hepsine bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.” Bizi Cumhurbaşkanlığına layık gördüler.İradeleri farklı yönlerde tezahür etse de sandığa giderek demokrasimize güç katan tüm vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.Özellikle yurtdışına giden gurbetçilerimizi tebrik ediyorum. kilometrelerce, bazen saatlerce sıra bekleyerek vatanlarına karşı vatandaşlık görevlerini yerine getiriyorlar.
6 Şubat’ta asrın felaketini yaşamalarına rağmen iradelerinden vazgeçmeyen, sırf oy tercihleri nedeniyle son iki haftada sayısız hakarete maruz kalan depremzedelere bir kez daha saygılarımı sunuyorum. Bu seçimlerde sadece yurt içinde ve yurt dışında yaşayan kendi insanımıza güvenmedik. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanında umutlarını ülkemize bağlamış yüz milyonlarca mazlum ve kederli yüreğin duasını aldık. Türkiye denilince bizimle birlikte gözleri parıldayan, gözyaşı döken, bizimle sevinen, bizimle birlikte üzülen tüm kardeşlerime özellikle şükranlarımı sunuyorum. Seçimlerin ardından telefonla arayarak sevincimize ortak olan devlet ve hükümet liderlerine şükranlarımı sunuyorum. Bu süreçte yanımızda olanların desteklerini asla unutmayacağız. 28 Mayıs gecesi, ülkemizle birlikte tüm kalbimizde Afrika’dan Asya’ya sokaklara taşan o mükemmel sevgi selini unutmayacağız. Bütün bunlarla birlikte dergi kapaklarıyla milli iradeye müdahale girişimlerini de unutmayacağız. Bu büyük Türkiye sevdasının hakkını en iyi şekilde vermeye çalışacağız. Rabbim bizleri milletimize ve dostlarımıza mahcup etmesin diyorum.
Türkiye, siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birini vicdan rahatlığıyla geride bıraktı. Cumhur İttifakı olarak 323 milletvekili ile 14 Mayıs seçimlerinin meclis boyutunu başarıyla tamamladık. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimi, rakibimizi geride bırakmamıza rağmen birinci tipte yüzde 50 artı 1 kuralının aranması nedeniyle ikinci tipe bırakıldı. 28 Mayıs’ta milletimiz yarım bıraktığı işi tamamlamak için 0,50 oyla yeniden sandık başına gitti. İlk tur seçimlerinde katılım oranımız yüzde 87’yi geçti. İkinci cinsiyette ise yüzde 85’e ulaşan katılımla yine rekor seviyeye ulaştık. 28 Mayıs seçimlerinde milletimiz sandık başına gittiğinde yüzde 52.18 oy alarak Cumhurbaşkanı olarak 5 yıl daha Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme şerefine eriştim.
“HANGİ SİYASİ GÖRÜŞLER, KÖKENLER, BÖLÜMLER VE KESİMLER KATILIYORSA 85 MİLYONUN HEPSİNİ GÜÇLENDİRECEĞİZ”
Bu yüce vazife ve yol uğrunda ömrümü adadığım milletime, yurdumuzun her köşesine ve insanlığa hayırlı olmasını diliyorum. Aziz milletimizin kendimize, partimize ve ittifakımıza olan inancını boşa çıkarmayacağız. ‘Aşkla çalışan yorulmaz’ diyerek Türkiye için eserler ve hizmetler üretmeye devam edeceğiz. Siyasi görüşleri, kökenleri, inançları, mezhepleri ne olursa olsun 85 milyon insanı kucaklayacağız. 21 yıllık iktidarımız boyunca da bu hassasiyeti hep koruduk. Hizmet ederken kimsenin inancına, oyunun rengine bakmadık. Hiçbir zaman bölgecilik, partizanlık ve ayrımcılık yapmadık.
Nefreti, öfkeyi ve düşmanlığı ön plana çıkarmak yerine sevgiyi, hoşgörüyü, kardeşliği ve kucaklamayı yücelten bir anlayışla hareket ederiz. Gelin canlar bir olalım, sevelim, sevilelim diyoruz. Tüm renkleri, zenginliği ve çeşitliliği ile bu samimi davetin 85 milyon kişinin tamamı tarafından duyulacağına yürekten inanıyorum. Türkiye’nin her Türkiye vatandaşının gücüne, katkısına ve fikrine ihtiyacı var.
“KABİNİMİZİ BUGÜN DUYURACAĞIM. İLK KABİN TOPLANTIMIZI SALI GÜNÜ YAPACAĞIZ”
Sevgili dostlar, bir kez daha altını çizmek isterim ki, oy 28 Mayıs gecesi itibariyle artık dönem kapandı. Milli irade sandıkta iki kez tecelli etti ve millet nihai kararını verdi. Türkiye artık sandıkların kapanması ve sonuçların açıklanmasıyla yeni bir yola girdi. Türkiye Yüzyılı başlamış, ülkemizin büyüme döneminin kapıları aralanmıştır. Bu akşam yeni kabinemizi açıklayacağım ve yeni kabinemizle Türk Yüzyılını işlemeye devam edeceğiz. Salı günü ilk kabine toplantımızı yapacağız. Vakit kaybetmeden salı günü ilk kabine toplantımızı yapacağız.
Seçimlerden sonra kendini yenilemeyi ve güncellemeyi başaran bir geleneğe sahibiz. Eksiklerimizi tamamlayarak, hatalarımızı düzelterek, güçlü yönlerimizi daha da perçinleyerek bugünlere geldik. Her seçimden sonra yeni bir sayfa açtık. İntikam aramadık, hesap sormadık. Haksızlığa uğramamıza rağmen hakka girenlerden olmadık. İftiralara, iftiralara maruz kalsak da adaletten asla sapmadık. Kendi seçmenimiz ve bize oy vermeyenlerle sohbet diliyle konuştuk. Zaferlerimizle birlikte alçakgönüllülüğümüzü de büyüttük. Ancak ezici bir çoğunlukla kazandığımız 17 seçimin hiçbirinde muhalefetten böyle bir tavır görmedik. En büyük sorunumuz, ülkemizde bu noktada gerçekten angaje olmuş bir muhalefetin olmamasıdır. Ne yazık ki eski alışkanlıklarından vazgeçmek istemediler. Milletin menfaati yerine kendi küçük hesaplarının peşine düştüler.
“İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN UZATTIĞIMIZ EL, HER ZAMAN Sıkılı Yumruklarla Karşılandı”
Hemen her seçimden sonra, ayağa kalkmak için uzattığımız eli hep sıkılı yumruklarla karşıladılar. Bu sefer farklı bir ruh hali göstermelerini umuyoruz. Muhalefetin Türkiye’nin bekası ve Türk demokrasisi açısından sorumluluk bilinciyle hareket etmesini bekliyoruz. Gazeteci, yazar, sivil toplum, sanatçı, siyasetçi başta olmak üzere tüm muhalefet partilerinin milli iradeyle barışık olmasını istiyoruz.
“GELİN SEÇİM DÖNEMİNDE SONUÇLARI VE KISITLAMALARI BELİRLEYELİM”
Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlamanın heyecanını yaşadığımız bu yılda, Türkiye’nin sımsıkı sarılmaya ihtiyacı olduğuna inanıyoruz. Buradan tüm hemşerilerimi ilçesiyle, köyüyle, hanesiyle 81 ilimizin tamamında kardeşlik seferberliği başlatmaya davet ediyorum. Bugün bir olma, birlikte olma, bin yıllık kardeşliğimizi pekiştirme günü. Bugün, çocuklarımızın aydınlık yarınlarına sahip çıkma günüdür. Seçim döneminde yaşanan kırgınlıkları, kırgınlıkları bir kenara bırakalım. Gelin dargınlıklar varsa, gönüller kırıldıysa barışmanın yollarını arayalım. Türk Yüzyılının inşasını hep birlikte omuzlayalım.
Milli iradeye gölge düşürme girişimleri sonuçsuz kalmış, milletimiz tıpkı bir asır önce olduğu gibi yine manda ve koruma tekniklerini reddetmiştir. Çalışma ve hizmet siyaseti popülizme gelmiş, halkımızın sağduyusunun ve öngörüsünün hafife alınmaması gerektiği bir kez daha anlaşılmıştır. 1950’den bu yana neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan darbelerle yaralanan Türk demokrasisi olgunluğunu bir kez daha tüm dünyaya kanıtlamıştır. Seçmenin yarısını bile sandığa götüremeyenlerin diktatörlük ve istibdat iftiralarının tamamen boş olduğu görülmüştür. Bu seçimlerle sadece onlarca yıldır ülkemize karşı yürütülen kampanyaları yok etmekle kalmadık, geleceğimizi de güvence altına aldık. Bu seçimlerde Asır Türkiye teklifimizin milletimiz tarafından kabul edildiğini gördük. Bir asır önce Cumhuriyetin kurulmasıyla Milli Mücadelesini tamamlayan milletimiz, Cumhuriyetin ikinci asrını Türk Asrı ile taçlandıracaktır. Önümüzdeki 5 yılda bu vizyonu adım adım hayata geçireceğiz. OyMeydanlarda halkımıza verdiğimiz tüm sözlerin takipçisi olacağız.
“MEVCUT ANAYASA’DAN DARBE ÜRÜNÜNÜ ÇIKARARAK ÖZGÜRLÜKLÜ, SİVİL VE YAPISAL BİR ANAYASA İLE DEMOKRASİMİZİ GÜÇLENDİRECEĞİZ”
Demokrasimizi darbe sonucu oluşan mevcut anayasadan kurtararak özgürlükçü, sivil ve kuşatıcı bir anayasa ile güçlendireceğiz. Yatırımla, istihdamla, üretimle, ihracatla, cari fazlayla ülkemizi büyütmeye devam edeceğiz. Gazi Mustafa Kemal’in ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ ilkesini gerçek anlamıyla hayata geçirmekte kararlıyız. Bunu kendi içimize bakıp olayları tribünlerden izleyerek değil, girişimci ve insani diplomasimizin etki alanını genişleterek yapacağız. Milletinin gözüne iki kez girmiş bir devlet başkanı olarak Türkiye’nin çıkarlarını savunmak için elimiz daha güçlü.
“YENİ DÖNEMDE HEDEFLERİMİZİN KARŞISINDA HER ALANDA DAHA GÜÇLÜ VE CESUR BİR TÜRKİYE BULACAKTIR”
Yeni dönemde yurt içinde ve yurt dışında terör örgütleriyle muhataplarımıza karşı daha kararlı çalışan, Mavi Vatan’da kendisinin ve kardeşlerinin haklarını daha güçlü koruyan, ekonomiden ticarete, güvenlikten ekonomiye başarı çıtasını yükselten bir Türkiye. demokrasi, kısacası daha kararlı, daha cesur ve daha aktif bir Türkiye. bulacak. Önümüzdeki 5 yıl boyunca Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak, prestijini artırmak ve adını dünyada yüceltmek için var gücümüzle çalışacağımızın sözünü veriyoruz. Devletimizin varlığını, vatanımızın bütünlüğünü, milletimizin kayıtsız şartsız egemenliğini her temelde korumaya kararlıyız.
Konuşmasının sonunda katılımcılara teşekkür eden Erdoğan, Cumhur İttifakı partilerinin liderlerine teşekkür etti.
TÖRENE KATILAN ABDULLAH GÜL’E TEŞEKKÜRLER
Erdoğan, törene katılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e de “Halefi olduğumuz Abdullah Gül’e teşekkür ediyorum” sözleriyle teşekkür etti.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Venezuela Devlet Başkanı Nikolas Maduro, Bulgaristan Devlet Başkanı Rumen Radev’in yanı sıra Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Somali, Senegal, Ruanda, Togo, Kongo, Gabon, Gine-Bissau, Bangladeş ve Gine’den devlet lideri düzeyinde katılım.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Pakistan Başbakanı Shahbaz Sharif, Küba Başbakanı Manuel Marrero Cruz, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Moldova Başbakanı Dorin Recean, Gürcistan Başbakanı Irakli Garibashvili, Törene katılan Başbakanlar arasında Lübnan Başbakanı Necip Mikati, Tacikistan Başbakanı Kohir Rasulzoda, Cibuti Başbakanı Abdulkadir Kamil Mohamme, Demokratik Kongo Cumhuriyeti Başbakanı Jean Michel Sama Lukonde ve Esvatini Başbakanı Cleopas Dlamini yer aldı.
Rusya Devlet Duma Lideri Vyacheslav Viktorovich Volodin’in yanı sıra Ukrayna, Beyaz Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri, Filistin, Cezayir, Fas, Sierra Leone, Sri Lanka, Umman, Burkina Faso ve Umman’dan Parlamento Başkanı düzeyinde katılım oldu.
Eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, eski Almanya Başbakanı Gerhard Schroeder, eski İsveç Başbakanı Carl Bildt’in yanı sıra Katar, Suudi Arabistan, Yunanistan, Mısır, Kuveyt, Malta, Nikaragua, Sırbistan, Mozambik, Liberya, Çad, Güney Afrika, Hırvatistan, Törende Tunus, Japonya, Komorlar Birliği, Zambiya, Gambiya, Romanya ve Güney Sudan da temsil edildi.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltelberg, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubaniçbek Ömuraliyev, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, Avrupa Konseyi Başkan Yardımcısı Valids Dombrovkis ve Körfez İşbirliği Kurulu, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı yöneticileri de katıldı.
